Nisan'la Ek Gıda Keyfi - 5Ay

Bilirkişi teyze ve ablalarımız yine korku dolu cümleler kurmaya başlamıştı. "Off ek gıdaya gecince hayatın kabus olacak" , "Ek gıda resmen çile", "Ah o yemeği yedirene kadar canım çıkardı ne günlerdi hey gidi heey" şeklinde cümleler ve benim kibarca gülümseyişlerim. Ek gıda konusundan çok sapmak istemiyorum ama şu teyzeler artık çocuk bakımının kolay bir şey olmadığını kabul etseler her yeni aşamada depresyona girmezler bence. Böylece "madem ben zamanında depresyona girdim, hadi şimdi bu çömezi de güzelce korkutayım belki çektiğim acı hafifler" mantığında olmazlar da biz de rahatlarız.
Neyse konumuza dönecek olursak; Nisan beş ay bir haftalıkken ek gıda macerasına başladık. Evcilik oynamayı hep çok sevdiğim için ben çok heyecanla girdim bu maceraya. Tıpkı küçükken olduğu gibi bebegime mama yedirecektim , bence çok keyifliydi. Annelik psikolojisi olmasa hala keyifli olduğunu düşünüyorum bu sürecin. Tek sorun yediği ve yemediği her kaşık yemeğin sanki onun büyümesine 750kat etkisi olacakmış gibi düşünmek. Ondan da bir kurtulabilirsem hayat bana bayram olacak.
Maceramıza ceyrek elma suyuyla başladık. Sevgili doktorumuz maceranın başından beri meyve suyu dahil her seyi kaşıkla vermemi söyledi. Tabii meyve suyunda bu çok zordu. Ben bile içemem valla kaşıkla o meyve suyunu, Nisan'a içirmek gerçekten eziyetti. Ama yılmadım. Bir tanecik elma suyunu yarım saatte içirdim belki ama alıştı sonunda kaşığa. 
Çeyrek elma, ikinci gün yarıma üçüncü gün tama çıktı. Dördüncü gün elma suyuna havucun dortte birini ekledim. Beşinci gün havuç miktarı yarıma altıncı gün tama çıktı. Yedinci gün akşam üstü yoğurt eklendi menüye. Onuncu gün ise sabah verdiğim meyve suyu ve akşamüstü verdiğim yoğurda öğlen corba ekledim. 
Yoğurt mayalamak ek gıda sürecinin bence en sinir bozucu kısmı. Hala tam olarak becerebilmiş değilim. (Tarif şöyle: 180ml suya 9ölçek mama) Çorba nedendir bilmem Nisan'ın en sevdiği yiyecek oldu. Bu yüzden ben de seviyorum kendisini. (Tarif şöyle: Bir küçük patates, bir küçük havuç, iki tatlı kaşığı pirinç. Piştikten sonra iki tatlı kaşığı zeytinyağı.)
On ikinci gün elma suyuna veda edip elma püresine geçtim. On üçüncü gün elma püresine bir iki dilim armut suyu ekledim ki bence Nisan sevmedi. Bu arada çorba ve yoğurda devam tabii. On dördüncü gün çorbaya bir küçük kabak ekledim. On altıncı gün sabah yarım muz ve yarım elma püresi verdim. Muza bayıldı! On sekizinci gün çorbasına dort bes sap maydanoz ekledim. Ama rondodan geçirmeden önce çıkardım içinden. Aslında doktorun listesine göre yirminci gün ıspanak da eklemeliydim ama ben onu unuttum. 
Yaptığım çorba ve yoğurt iki gün yetecek miktarda oluyordu. İkinci yarısını ertesi gün dolaptan çıkarıp benmari usulu ısıtıp öyle veriyordum. 
Böylece 5-6ay arası ek gıda görevini düşe kalka tamamlamış olduuuk.  Bence bu süreçteki en sıkıntı olay kabızlık. Nisan'da hala devam ediyor. Bunun için doktorumuz şöyle bir tarif verdi. 5-6adet günkurusu kayısıya bir su bardağı su ekleyip kayısılar suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Sonra rondodan geçirip günde 1-2çay kaşığı kadar veriyoruz. Bu tarif maalesef Nisan'da pek işe yaramadı. Şimdi aynı işlemi mürdüm eriğiyle yaptım. Sonucu henüz göremedim, merakla bekliyorum.:)

1 yorum:

  1. Elma püresi yerine arada bir armut püresi verebilirsiniz kabızlığına çözüm olacaktır ben kızıma öyle yapıyordum :) Sevgiler...

    YanıtlaSil