Hamileyken annem bir fotoğraf göndermişti. Bir kadın vardi fotoğrafta. Kucağında çocuk, kulağında telefon saçı başı dağılmış, yemek yapıyordu. Altında da 'anne olunca ayni anda ne kadar çok is yapılabilecegini anladım' yazıyordu. Evet sempatik genç kızlarımız, anne olunca anlayacağınız çok şeyden biri de bu. İnsana gerçekten doğaüstü yetenekler yükleniyor. Başka bir açıklaması olamaz.
Bazen bağıra bağıra 'ali babanın çiftiğini söylerken suratımda Nisan sıkılmasın diye binbir mimikle keçe kesiyorum. Bazen kucağımda Nisan, ekrana bakmasın diye cırpınarak mailleri cevaplıyorum. İste bu yüzden bizim evde en çok duyulan cümlelerden biri de 'tamam annecim çok az kaldı son 3 harfi yapıştırıyorum'. O son harfleri yapıştırırken de nisan uyuduğunda koştura koştura hangi isi yapacağımı planlıyorum.
Peki annemin yolladığı o fotoğrafa dönersek, kadının saçının başının dağınık olması sizce de normal degil mi bu kadar is arasinda? Dus alirken suyu arada bir kapatip 'ay agladi' mi diye strese giren bir insan evladinin dustan cikinca sacina fon cekememesi cok normal degil mi? Kendimi kimi zaman Rosie (i love jetgiller) kimi zaman da Katya (aski memnuya karsi da bos degilim) hissettigim bu gunlerde en çok hissetmek istediğim şey eski Özlem olmak. Belki de o yüzden kendimi daha çok yoruyorum. Her şey eskisi gibi olsun gayreti olmasa ipin ucunu kaçıracakmışım gibi geliyor.
O yüzden tek bir gün bile doğum izni yapmadım. O yüzden sürekli "ne var yani ben zaten hep yoğundum, çocuk olunca ne değişti ki?" modundayım. Ama yalancıyım. Bazen akşam yatağa yattığımda kendime ayırdığım 5dakikanın bile olmamış olmasına çok üzülüyorum. Sonra hemen telefonumu açıp Nisan'ın fotoğraflarına bakıyorum. Sevdiğim işi yapıyorum, çocuğuma kendim bakabilme lüksüne sahibim. Daha ne olsun diyorum.
Ama, annelik gerçekten yorucu. Gözleri gülen tatlı meleğim olmasa asla yapılacak iş değil.
Peki annemin yolladığı o fotoğrafa dönersek, kadının saçının başının dağınık olması sizce de normal degil mi bu kadar is arasinda? Dus alirken suyu arada bir kapatip 'ay agladi' mi diye strese giren bir insan evladinin dustan cikinca sacina fon cekememesi cok normal degil mi? Kendimi kimi zaman Rosie (i love jetgiller) kimi zaman da Katya (aski memnuya karsi da bos degilim) hissettigim bu gunlerde en çok hissetmek istediğim şey eski Özlem olmak. Belki de o yüzden kendimi daha çok yoruyorum. Her şey eskisi gibi olsun gayreti olmasa ipin ucunu kaçıracakmışım gibi geliyor.
O yüzden tek bir gün bile doğum izni yapmadım. O yüzden sürekli "ne var yani ben zaten hep yoğundum, çocuk olunca ne değişti ki?" modundayım. Ama yalancıyım. Bazen akşam yatağa yattığımda kendime ayırdığım 5dakikanın bile olmamış olmasına çok üzülüyorum. Sonra hemen telefonumu açıp Nisan'ın fotoğraflarına bakıyorum. Sevdiğim işi yapıyorum, çocuğuma kendim bakabilme lüksüne sahibim. Daha ne olsun diyorum.
Ama, annelik gerçekten yorucu. Gözleri gülen tatlı meleğim olmasa asla yapılacak iş değil.
son paragrafı her gün her gün hissediyorum :) Sosyal hayatım bitmesin aynı zamanda çalışıyım aynı zamanda ev işlerine koşturiyim. evet Rosie olmadığın sürece bu imkansız! Eylül.
YanıtlaSilHatta iddia ediyorum Rosienin bile devreleri yanardı :)
SilAl benden de o kadar! Aslında hersey eskisi gibi devam edio,bak bebek hayatımızı alt üst etmedi gösterişine girmesek belki tepetaklak olucaz! Yalan da söykesek kendimize yataga basımızı koyunca bi ohh be diyemeden uyusak da sanırım annelik en büyük mazoşistlik :)) bu arada ırmak nisanı çok öpüomuş:))
YanıtlaSilAynen öyle! Aslında bir denemek lazım her şey eskisi gibi değilmiş gibi davranınca nasıl oluyo acaba :)
SilNisan daha çok öpüyomuş :))